Saksı Çiçeklerine Hangi Gübre Verilir?

Tüm kültür bitkisi çeşitleri gibi iç mekan süs bitkilerinin bakımında da amaç nicelik ve nitelik yönünden kaliteli olan sonuçlara erişmektir. Bu amaca ulaşmak için alınan kültürel önlemler içerisinde en başta gübreleme bulunmaktadır.

Saksıda yetiştirilmek için uygun olan bitkilerde uygun besin takviyesi biçimi, bitkinin gelişim dönemleri ile bağlantılı olarak besin maddeleri arasındaki dengenin uygun biçimde ayarlamanın yapıldığı gübrelemedir. Mesela, vejetatif gelişmenin ilk zamanlarında veya genç bitkilerde azot yönünden zengin bir gübreleme programı uygundur. Böylelikle bitkinin yaprak bölümleri ve sürgünlerin ortaya çıkmasına hız verilir. Çiçek açma ve tomurcuklanma döneminde ise, çiçek açmaya teşvik etmek ve çiçeklerin kalite düzeyini yükseltmek için fosfor ve potasyum ağırlıklı içeriği olan gübrelerin tercih edilmesi uygundur.

Çiçeklere sahip olan bitkilerin iyi olabilmesi için gübre harmanında çok fazla azot bulunmaması gerekir. Eğer bir bitkiye besin takviyesi yapılırken azot içeriğine sahip olan gübre çok fazla verilirse yaprak kısımları hızlıca gelişir ve gübrenin yararlı olduğunu düşünmenize sebep olur. Ancak, daha sonraki zamanlarda çiçek açma düzeyinin yeteri kadar olmadığı fark edilir. Doğal olarak, takviye yapılacak gübre çeşit ve seviyesi üstüne kullanılan saksı toprağının sahip olduğu özellik de etkili olmaktadır.

İç Mekan Süs Bitkilerine Gübre Verilirken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

·     İlk olarak saksı toprağının asit seviyesinin dengelenmesi gerekmektedir.

·     Besin takviyesinde, yetiştirme mekanının çeşit ve harman oranlarının dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin kum içeriğinin çok olduğu topraklar, su tutma seviyesi daha fazla olan topraklara kıyasla düşük, fakat daha fazla aralıklarla gübreleme gerçekleştirilmelidir.

·     Bitkilere takviye yapılacak olan gübrelerin düşük seviyede asit içeriğine sahip olması gerekir.

·     Gübreleme uygulamasının düşük konsantrasyonda ve yavaş yavaş yapılması gerekir. Aşırı derecede gübreleme toksik bir etki meydana getirir, özellikle bitkilerin kılcal köklerini olumsuz etkiler.

·     Besin takviyesinin sonrasında bitkinin düzgün bir biçimde sulanması gerekir.

·     Çoğunlukla 1 ila 4 gram kompoze gübrenin 1 litre su içerisinde eritilmesi ile ortaya çıkan besin eriyiği bir defada yalnızca bir saksıya değil, 8-10 saksıya bölünerek verilmelidir.

·     Gübreleme uygulamasının gölge mekanlarda gerçekleştirilmesi uygundur. Gübreleme uygulaması için uygun olan zaman akşam üstüdür. Böylece yaprak bölümleri üstüne damlayan eriyiğin yanık izleri oluşturmasını önlemiş olursunuz.

·     Bitkilerin dinlenme evresinde besin takviyesinde bulunulmaması gerekmektedir. Bu nedenden dolayı besin takviyesine sonbahar başlangıç zamanında ara verilmesi gerekir.

·     Yeni saksısı değiştirilmiş olan bitkilere, kök bölümlerinde ortaya çıkan yaralar kapanmadan ve yeni kökler gelişmeden önce gübre verilmemelidir.

·     Yavaş bir şekilde gelişen genç bitki çeşitlerine, besin takviyesi ve hızlı gelişim sonucunda ortaya çıkabilecek anormal gelişmelere engel olmak ve fizyolojik denge meydana getirmek için gübre verilmemelidir. Bu bitkilere gübre vererek hızlı büyümeye teşvik, bazı fizyolojik sorunlar ve normalin dışında şekillerin ortaya çıkmasına yol açar. Hızlı gelişim gösteren sis bitkilerininse besin takviyesine ihtiyaçları daha fazladır.

·     Yaprak bölümleri alaca renkli olan bitkilere az gübre verilmesi gerekir. Aksi halde alacalı olan yapraklar düz renge dönecektir.

·     Besin maddesi eksikliklerinin olduğu haller dışında hasta bitkilere çok gübre verilmemelidir.

·     Yalnızca yaprak bölümleri için bakımı gerçekleştirilen sürekli yeşil otsu bitki çeşitlerinin, genellikle kış aylarının son zamanlarından sonbaharın ilk zamanlarına kadar gübrelenmelerine karşı, çiçekleri için bakımı yerine getirilen bitkiler esas gelişme döneminde, tomurcuk ve çiçek açma sırasında, yapraklarını döken süs bitkileri ise biraz yaprak açtıktan sonra gübrelenirler.

Besin Maddelerinin Eksiklikleri ve Fazlalıkları

İç mekan süs bitkisi çeşitlerinde bazı besin elementlerinin gereğinden çok verilmesi de düşük seviyede verilmesi kadar ve bazı durumlarda belki de daha da fazla zarar verir ve öteki besin elementlerinin alınmasını güçleştirir. Çok fazla besin takviyesinin yapılması bitkinin ve çiçek kısımlarının dayanıklılık düzeyini düşürür. Alınan süs bitkilerinin zamanla güzel hallerinden uzaklaştıkları görülür. Bu duruma besin takviyesi yapmama veya uygun gübre türünün kullanılmaması sebep olmaktadır. Bu nedenden ötürü öncelikle bitkinin besin takviyesine ihtiyacı olup olmadığını ve sonrasında da hangi gübre türüne ihtiyacı olduğu konusunu tek tek uygulamalar ile herhangi bir inceleme yapmadan bazı basit gözlemlerle tahmin etmek mümkündür.

Fosfor

Süs bitkilerinde köklerin büyümesini, çiçek tomurcuğu ile renk pigmentinin ortaya çıkmasını, bolca çiçeklenmesini ve çiçeklerin uzun zaman boyunca canlılığını devam ettirmesine yardımcı olan fosforun eksikliğinde, ilk belirtiler yaşlı yapraklarda görülür. Yaprak kısımları parlak yapısını kaybeder ve donuk bir hal alır. Sonrasında yaprakların alt bölümünde damarlar arasında gri, menekşe renkli, sarı ve kırmızı lekele ile karşı karşıya kalınır. Genç yaprakların boyutları küçülür, yaşlı yapraklar dökülür, bitkilerde gelişme ve yan dal büyümesi zayıflar. Çiçek seviyesi düşer, zamanında sonra çiçeklenir ve küçük kalır. Forforun fazla verilmesi ise öteki maddelerin alımını engeller.

Potasyum

Süs bitkilerinde sürgün ve gövde kısmının yeterli düzeyde sert forma bürünmesini sağlayan, bitkilere dayanıklılık veren, beslenme nedeni ile ortaya çıkan yaprak buruşmaları, kıvrılmaları ve dökülmelerinin hız kazanmasına engel olan ve çiçeklerin daha hoş kokmasını sağlayan potasyumun eksiklikleriyse, kendisini yaprak bölümlerinin uç noktalarından başlayıp kenarlarına doğru ilerleyen sararmalar ve sonrasında da kahverengine dönmeler ve dökülmeler de ortaya çıkar. Çiçek bölümleri soluk ve küçük yapıda kalır. Potasyumun fazla olmasıysa kalsiyum ve azot alımını güçleştirir. Yaprakların zamanından evvel sararmasına sebep olur.

Azot

Süs bitkilerinde yaprak büyümesi ve yeni sürgün meydana gelmesini sağlayan azot noksanlığı ilk olarak yaşlı yapraklarda meydana gelir. Bu yapraklar koyu yeşil olan renklerini yitirirler. İlk olarak yeşilimsi sonrasında da sarı bir renk alırlar. Diğer yapraklarda olması gerekene kıyasla daha küçük boyutta olurlar. Sonrasında tüm yapraklarda sararma ortaya çıkar ve yapraklar dökülür. Ancak sararmaların, yeterli gelmeyen sulama veya çok sulama, kötü drenaj ve demir noksanlığından da kaynaklı olabileceği dikkate alınmalıdır. Azot eksikliğinde ayrıca sürgün meydana gelmesi ağır hale gelir ve sert olur. Azotun çok takviye yapılması halinde ise yaprak ve sürgünlerde, gövde bölümünde gevşek bir form, yapraklarda gelişme ve çiçek veriminde azalma yaşanır.